1 Aralık 2019 Pazar

86- Tarık suresi (Hubeyb öndeş meali)

1- Gök ve Tarık [vurucu]¹ delilidir ki,

¹: bkz: Pulsar yıldızı.

2- Öngörüde bulunmanı ne sağladı? Tarık [vurucu] nedir?

3- [O], delici yıldızdır.

4- Kesinlikle her bir can [evet, her bir canın] üzerinde mutlaka bir kayıt edici vardır.

5- O halde, insan neyden yaratılmış, bakıp düşünsün.

6-7- Hızla atan¹, bel ve kaburgalar arasında çıkan bir sudan yaratıldı.

¹:''Dafik=دافق'' kelimesi faildir. Yani ''hızla atan'' manasındadır.  Genellikle tevil yoluyla bu ifadeye ''hızla atılan''[yani ''medfuk=مدفق'']  manası verilmiştir. Bundan dolayı da erkeğin suyunun kast edildiği düşünülmüştür. Ancak ayetin ifadesi bize ''Hızla atan'' bir su olduğunu gösteriyor. Bu sudan kast ise kadının rahminin sağ ve sol taraflarında bulunan ovaryumlar içindeki foliküllerdir. Bu foliküller(içi su dolu olan baloncuklar) bir süre sonra patlayarak içindeki yumurtayı anne rahminin boşluğuna göndermektedir. Ayetteki ''Hızla atan su'' ifadesinden kast bu olabilir. Bu durumda ayetteki ''Min=من'' harfi cerri sebep bildirmiş olur. Anlamı ''hızla atan bir su sayesinde yaratıldı'' olur. 
''teraib=ترائب'' ifadesinin anlamı konusunda ayrılık vardır. ''Kaburga kemıkleri, göğüs, kalbin suyu, gerdanlık bölgesi, vb.'' (Kurtubı, mufredat: ترب, Keşf ve-l beyan, bahru-l muhit) bu kelimenin ''kişinin iki bacağı, iki eli gibi uzuvları'' manasında olduğu da söylenmiştir. (Kurtubı ve bahru-l muhit) anne rahmi iki bacak ve bel arasındaki bölgede bulunduğundan dolayı bu anlam tercih edildi. 

''çıkan'' manasında olan ''yahrucu=يخرج'' fiilinin zamirinin işareti insan da olabilir. (Kurtubi) bu durumda bebeğin çıkış noktası kast edilmiştir.   
 

8-9- Gerçekten o, sırların sınanacağı (ortaya çıkacağı) gün, onun [insanın] geri dönüşüne [geri döndürmeye] imkanı olandır.

10- Artık, kendisi için hiçbir kuvvet ve yardımcı yoktur.

11-14- Dönüş sahibi olan gök ve çatlak sahibi olan yer, delilidir ki, Gerçekten o, bir ayırma [gerçeği ortaya çıkarma] sözüdür ve asla gereksiz/faydasız değildir.

15- kesinlikle onlar, plan yaptıkça yapıyorlar.

16- Plan yaptıkça yapıyorum.

17- Artık, kafirlere [gerçeği örtenlere] ağır ol, onlara azıcık mühlet verdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder