16 Kasım 2019 Cumartesi

55- Rahman suresi (Hubeyb öndeş meali)

Rahman suresi

1-2- Rahman, kur'an'ı öğretti.

3- İnsan[lar]'ı¹ yarattı.

¹: "El-insan =الإنسان" isminin başındaki "el =ال" takısı ismu-l cins'tir. Yani insan cinsi anlamındadır.

4- Ona, açıklamayı öğretti.

5- Güneş ve Ay, bir hesap iledir.

6- Yıldızlar¹ ve ağaçlar secde ederler.

¹: "Bitkiler" anlamında olduğu da söylenmiştir. (kurtubi)

7-8- Gök..[Rahman] onu yükseltti¹, terazide/ölçüde taşkınlık etmemeniz için teraziyi koydu.

¹: Naziat 29-32 ayetlerinin dipnotuna bakınız.

9- Hakkaniyet ile tartıyı gereğince yapın ve tartıyı kaybettirmeyin.

10- Yer [dünya].. Onu, yaşayanlar için koydu.

11- Onda, meyveler ve kabuk sahibi hurma vardır.

12- Ekin yaprağına sahip tanecikler ve reyhan¹ [vardır].

¹: Rızık, yeşil bitki, yenmeyen bitki veya güzel koku olabilir. (zad'ul mesir, müfredat: روح)

13- O halde, ikiniz¹ RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

¹: ayette "rabbikuma=ربكما" ve "tukezzibani=تكذبان" ifadeleri tesniye yani ikildir. İkil olma sebebi, insan ve cin sınıfına yönelik bir seslenişten dolayıdır. (zad'ul mesir)

14- İnsanı, Fahhar¹ [ateşte çokça pişmiş bir şey] gibi bir salsal'den (Karbondan)² yarattı.

¹: "Fahhar=فخار" kelimesi ateşte pişmiş olan şeydir. (Mecazu-l Kuran ebu ubeyde)

²: Hicr 14. Ayetin dipnotuna bakınız.
Salsal, toz halindeki bir kara toprak olarak tarif edilmiştir. Karbon elementi renksiz, fakat grafit olarak  siyah renklidir. Tüm canlıların özünde bulunan karbon elementi ayette böyle tarif edilmiş olmalıdır. Özellikle de "Fahhar" yani ateşte çokça pişmiş olarak tarif edilmesi de karbonun yıldızların patlaması sonucu oluşmasını akla getiriyor. 


15- Cann'ı [cinleri] ateşten bir karışımdan yarattı.

16- O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

17-18- [Rahman], iki doğunun RAB'bidir. İki Batının RAB'bidir.¹ O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

¹: Bu ifade, dünyanın küre şekline işaret edebilir. Çünkü tepsi gibi dümdüz bir dünyada doğu ve batının iki tane olduğu söylenemez, ancak dünya küre şeklinde ise birden fazla doğudan bahsedilebilir.

Genellikle bu ifadenin, yaz ve kış mevsiminde farklı yerlerden doğmasına işaret ettiği söylenmiştir. (zad'ul mesir)

19-21- Birbiriyle karşılaşan iki büyük suyu¹ salıverdi. İkisinin arasında, birbirlerini aşmayı isteyemeyecekleri bir engel² vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

¹: "bahr=بحر" çok suyu toplayan kuşatan-geniş mekana/yere denir. (müfredat : بحر)

²: Engel ile kasıt edilen Haloklin tabakası olabilir. Bu tabaka, Akdeniz suları ile Karadeniz suları arasında
bir bariyer görevi görmektedir. (Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi, : link: https://dergipark.org.tr/download/article-file/214262 )

Körfez akışı da olabilir. "Akıntı'nın Meksika Körfezi'ndeki hızı 3,5 knot (6,5 km/saat) olarak ölçülmüştür. Buradaki debisi 30 milyon metreküptür ki Missisipi Nehri'nin birkaçyüz katıdır. Hatteras Burnu'nda hızı 1 knot'a kadar düşer. Kıta sahanlığından akan akıntının sıcaklığı Kıtanın sahilinden akan soğuk güney akıntısıyla 'Soğuk Duvar' adı verilen yapıyı oluşturur. Burada akıntının derin mavi suları diğer sulardan rahatlıkla ayırt edilebilir" (Wikipedia: gulf stream)

Bir açıklamaya göre: Türk amirali Seydi Ali Reis, "Meratü'l-Memalik" adlı eserinde (16. yüzyıl), İran Körfezi'nde, denizin acı sularının altında tatlı su kaynaklarının bulunduğunu ve donanması için bunlardan faydalandığını yazar. Amerikan Petrol Şirketi de içme suyu için Zahran yakınında kuyular kazmadan önce İran Körfezi'ndeki aynı kaynaklardan su almıştı. Bahreyn yakınında da, deniz yatağında halkın son zamanlara kadar su aldığı tatlı su kaynakları vardı. (mevdudi)

22-23- O ikisinden¹, inci ve mercan çıkıyor. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

¹: Ayetin bağlamında "tatlı ve tuzlu su" yazmadığı halde bazıları sanki yazıyormuş gibi anlayarak, bilimsel bir çelişki olduğunu düşünmüştür. Çünkü tatlı sudan mercan çıkmaz. Hâlbuki bağlamında tatlı veya tuzlu su yazmamaktadır.

Bir başka yoruma göre "ahadihima=أحدهما" yani "O ikisinden birinde" anlamındadır ancak muzaf olan "ehad=أحد" hazf edilmiştir.

24- Büyük suda, yüksek(dağlar) gibi inşaa edilmiş 'Akıp gidenler (gemiler)' onundur.

25- O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?¹

¹: Tekrir sanatı gereğince bu ayet tekrar edilmiştir. Türkçe metinlerde de buna benzer örnekler vardır.

26- Onun üzerindeki herkes, geçicidir.

27- En üst imkanın ve ikramın sahibi olan RAB'binin yüzü [kendisi¹] kalıcıdır.

¹: "Yüz", doğrudan "kendisi" anlamında da kullanılır. (müfredat: وجه)

28- O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

29-30- Göklerdeki ve yerdeki [tüm evrendeki] kimseler, ondan istiyorlar. her gün o, bir önemli haldedir/iştedir.¹ O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?


¹: Bu ifadeden, panteist veya panenteist bir "yaratıcı" modeli anlaşılmak zorunda değildir. Bize, yani teizm felsefesine göre, Allah en başından beri olmuş olacak her şeyi belirlemiştir. Dolayısıyla zamandan, mekandan ve maddeden bağımsızdır. Bu ayet, bu görüşümüze zıt düşmez. Mesela ayette "kuşları havada Rahman tutuyor" (mülk 19) der. Hâlbuki kuşların havada durması tamamen doğa yasalarıyla ilgilidir. Bu yasalar, Allah'ın ayarlaması sebebiyle gerçekleştiği için, bu durum doğrudan Allah'a nispet edilmiştir. Konumuz olan Ayette de buna benzer bir mantık olabilir. Bu sebeple "her gün bir iştedir" ifadesi "her gün, onun emri gerçekleşir" şeklinde anlaşılabilir.

31-32- Sizin için boşta kalacağız [vakit ayıracağız] Ey iki ağırlık (cinler ve insanlar)! O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

33- Ey cin ve insan topluluğu! Eğer, göklerin ve yerin [tüm evrenin] çevrelerinden nüfuz etmeye [geçip gitmeye] gücünüz yetiyorsa, nüfuz edin [geçip gidin]. Ancak, bir yetki-delil-kuvvet ile nüfuz edersiniz [geçip gidersiniz].¹

¹: Uzaya çıkışın ancak bir kuvvet ile mümkün olduğunu belirtmektedir. Bugün elimizdeki yetki (teknoloji) sayesinde uzaya çıkışımıza bir işarettir.

34-O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

35- üzerinize ateşten bir dumansız alev (güneş ışınları)¹ ve alevsiz duman² gönderilir, ardından yardım talep edemezsiniz.

¹: "şuvez=شواظ" kendisinde duman olmayan alevdir. (müfredat : شوظ)

²: "nuhas=نحاس" kendisinde alev bulunmayan dumandır. (İbni faris: Mekayısi-l lugat: نحس)

Van Allen kuşağı, Güneşten ve diğer yıldızlardan gelen zararlı ışınlar karşı dünyayı çevreleyen bir kalkandır. (Wikipedia) Uzaya çıkıp bu alanı aşan herkes, bu gelen zararlı ışınlara maruz kalacaktır. Ayette "dumansız alev" ve "Alevsiz duman" ifadeleri bu olayla uyumludur.

36- O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

37-38- Gök bölündüğü zaman, yağ tortusu gibi bir gül olur. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

39-40- Artık, o gün herhangi bir insan ve herhangi bir cin, cezayı gerektiren işinden yana sorgulanmaz. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

41-42- Suçlular, simalarıyla tanınırlar. Ardından, alınlardan ve ayaklardan yakalanırlar. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

43- Bu, suçluların kendisini yalanladığı cehennemdir.

44-45- Onunla [cehennemle], 'en [yüksek derecesine ulaşmış]' kaynar su arasında dolaşırlar. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

46-47- RAB'binin makamından korkan kimse[ler] için iki cennet [bahçe] vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

48-49- [o iki cennet] taze yapraklar sahibidir. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

50-51- İkisinin içinde, iki akıp giden iki göz [pınar] vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

52-53- ikisinin içinde, iki sınıf olan meyvelerin hepsinden vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

54-55- Astarı atlastan olan döşeklerin üzerine yaslanır bir halde.. İki cennetin mahsulleri yakındır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

56-57- Onun içinde, onlardan önce herhangi bir insan ve cin hiç temas etmemiş, göz kapağının koruyucuları [İffetli kadınlar] vardır.¹ O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

¹: "Kasıratu-t tarfi=قاصرات الطرف" ifadesinin anlamı: kadınların İffetleri için gözlerini kapatmasından ibarettir. (müfredat: طرف)

58-59- Onlar [o İffetli kadınlar], sanki yakut ve mercan gibidir. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

60-61- Güzelliğin [iyiliğin] karşılığı, ancak güzelliktir [iyiliktir].¹ O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

¹: Soru edatı olan (هل), olumsuzluk anlamındaki (ما) anlamındadır.

62-63- O ikisinden beride, iki cennet vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

64-65- [O iki cennet] iki koyu yeşildir. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

66-67- O ikisinin içinde, kaynayan iki göz [pınar] vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

68-69- O ikisinin içinde meyveler, hurma ve nar vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

70-71- Onların içinde, güzel olan iyi (hayırlı) kadınlar vardır. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

72-73- [O kadınlar] çadırlarda saklanmış olan hurilerdir. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

74-75- Onlara, onlardan önce herhangi bir insan ve herhangi bir cin hiç temas etmemiştir. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

76-77- Yeşil yapraklara ve güzel, eşsiz yatağa yaslanır bir halde.. O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

78- En üst imkanın ve ikramın sahibi RAB'binin ismi şanlıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder